- Ben küçük yaşlardan beri oyuncu olmak
istiyordum ama bu bilinçli bir meslek tercihi
değildi. Televizyonda izlediğim dizi ve film
karakterlerinin taklidini yapardım. Hatta
bazen birkaç günümü seçtiğim bir karakter
gibi yaşayarak geçirirdim. Yani farkında
olmadan kendi kendime oyunculuk
yapmaya başlamışım aslında.
Oyunculuğu bir meslek olarak görmeye
başladığımda ise, amacımın aslında farklı
karakterlere bürünerek insanlara bir şeyler
hissettirmek olduğunu fark ettim. Çünkü
bunu "kendim olarak" yapmak bana çoğu
zaman korkutucu geliyor.
Şu anda sosyal medyada, sinema veya
televizyonda olduğumdan çok daha
aktifim. Kendi yazdığım ve oynadığım
hgjhg
skeçler, aslında beni amacıma ulaştırıyor. İzleyici kitleme istediğim hikayeyi, istediğim
herhangi bir karakter olarak, istediğim şekilde anlatabiliyorum. Sosyal medya benim için,
oyunculuk yapabilmek adına kendime oluşturduğum özgür bir alan.
2 - Meslek hayatınızdan soğudunuz an veya anlar oldu mu? Oldu ise bu durumu
savuşturmak ve mesleğinize devam edebilmek adına ne tür yöntemler izlediniz?
- Sektörde görünmez olduğumu hissettiğim dönemler oldu ve bu beni gerçekten yıprattı. Ama
ben bir sinema tutkunuyum; oyunculuktan ya da sinemadan soğumam mümkün değil. Sadece
sektörün kendisinden soğudum diyebilirim. Tam da bu noktada sosyal medyada içerik
üretmeye başlamak bana iyi geldi. Kendi alanımı yaratıp, görünürlük kaygısı olmadan
oyunculuğa devam edebilmek beni yeniden motive etti.
3 - Meslek hayatınızın en sevdiğiniz ve en sevmediğiniz yönleri nelerdir?
- Kendim, yani Esra Çelik olmaktan sıkıldığımda, bana kısa süreliğine de olsa başka biri
olabilme şansı sunması sanırım oyunculuğun en sevdiğim yönü. Sevmediğim yönü, aslında
oyunculuğun kendisiyle değil sektörün yapısıyla ilgili. Oyunculuk alıcısı çok olan bir meslek.
Ama haksız rekabetin ve bazı görünmez bariyerlerin olması yüzünden, bu işe gerçekten gönül
vermiş ve yetenekli birçok insan işsiz kalabiliyor. Aynı yüzlerin sürekli ekranda olması da
bunun bir sonucu. Bu durum bazen moral bozucu olabiliyor.
4 - Çekimlerinizde en çok zorlandığınız
rol hangisiydi?
- Şimdiye kadar beni gerçekten zorlayan bir
karakter oynamadım. Ama kendimle
arasında hiçbir ortak özellik bulamadığım
bir karakteri Ömer dizisinde canlandırmam
gerekmişti. Başörtülü, Almancı, çenesi
düşük ve farklı bir aksanla konuşan
Remziye karakteri. Zorlayıcı olmaktan çok,
bana bambaşka biri olma fırsatı verdiği için
oynarken en çok keyif aldığım karakter
olmuştu
5 - Bir gün bir filmin senaristliğini ya da
yönetmenliğini yapmak ister misiniz?
- ’Filtre Yok’ adında, YouTube kanalım için
tamamen kendi başıma çektiğim kısa bir
filmim var. Yazdım, oynadım, çektim…
Oldukça amatör bir işti ama bana hem
kamera önü hem de kamera arkasıyla ilgili
çok şey öğretti. Senaristlik ve yönetmenlik,
gerçekten ciddi bir donanım ve hazırlık
gerektiriyor; bunun farkındayım. Şu an
jjhiçin
için önceliğim oyunculukta derinleşmek, sahnede ve kameranın önünde kendimi geliştirmek.
Ama ileride anlatacak güçlü bir hikâyem olduğunda, kameranın arkasında da olma fikri de
beni heyecanlandırıyor.
6 - Bir senaryoyu okurken en çok neye dikkat ediyorsunuz? Konusuna mı karakterlerine
mi yoksa diyaloglara mı?
- Dürüst olmak gerekirse, bir senaryoyu ilk okuduğumda önce, oynayamayacağım seviyede bir
yakınlaşma sahnesi var mı diye bakıyorum. Bu benim için önemli bir sınır. Sonrasında ise
oynayacağım karakteri ne kadar içselleştirebiliyorum, buna odaklanıyorum. Hikaye tabii ki çok
önemli ama eğer karakterle bir bağ kuramıyorsam, dünyanın en iyi senaryosu bile olsa içime
sinmeyebilir. Çünkü ben ancak gerçekten hissettiğim bir karakterin içine girebilirim. Diyaloglar
da bu noktada çok belirleyici oluyor; yapay duran ya da karakterin doğasına uymayan replikler
beni hemen metinden uzaklaştırabiliyor.
7 - En çok hangi tür filmlerde oynamayı düşünüyorsunuz? Komedi? Dram? Polisiye?
Korku?
- Aksiyon oynamayı gerçekten çok isterim. Özellikle gizli ajan veya süper kahraman gibi fiziksel
tarafı güçlü, tempolu bir rol oynamak hayalim. Ama Türkiye’de ne yazık ki Hollywood tarzı
aksiyon filmleri pek çekilmiyor ya da çekilemiyor. Genellikle bu türün sınırları ‘Arka Sokaklar’
gibi daha televizyon odaklı yapımlarla çizilmiş durumda. Bu yüzden, Türkiye şartlarını
düşündüğümde bana en uygun türün komedi olduğunu düşünüyorum.
8 - Türk sinemasında ve Hollywood'da en
beğendiğiniz oyuncular kim?
- Oyunculuğunu beğendiğim çok isim var aslında
ama birkaç örnek vermem gerekirse; Türk
sinemasından, Merve Dizdar, Binnur Kaya ve Okan
Bayülgen’i, Hollywood’dan ise Mia Goth, Christian
Bale ve Natalie Portman’ı çok beğeniyorum.
9 - En sevdiğiniz Türk filmi hangisi?
- Adı Vasfiye; dönemin kısıtlı imkanlarıyla çekilmiş
olmasına rağmen harika bir kurgu.
10 - Kariyeriniz boyunca keşke oynamasaydım
ya da reddetmeseydim dediğiniz bir proje oldu
mu?
- Keşke oynamasaydım dediğim bir rol olmadı.
Sadece başta reddettiğim için pişman olduğum bir rol olmuştu. Ama sonra, o kararı almama
neden olan şeyin yapımcı ve yönetmenle yaşadığım sağlıksız iletişim olduğunu hatırlayınca
bu büyük bir pişmanlık olmaktan çıktı. Çünkü benim için içinde yer aldığım proje kadar,
birlikte çalıştığım insanlarla kurduğum iletişim de çok önemli.
11 - Bir gün hangi Hollywood yıldızıyla bir filmde oynamak istersiniz? Neden?
-Kesinlikle Jason Statham! Aksiyon filmlerini sevmemde onun büyük bir payı var. Oynadığı
filmler tam olarak benim de içinde yer almak istediğim türden projeler.
12 - En başarılı bulduğunuz yönetmenler hangileri?
- Benzer tarzda filmler çekmeseler de, sanırım en sevdiğim yönetmenler Jean-Luc Godard,
Giuseppe Tornatore ve Guy Ritchie.
13 - Ünlü bir sosyal medya içerik üreticisi olarak içerik üretme konusunda sektördeki
ilk deneyimleriniz ve son deneyimleriniz arasındaki farklar nelerdir?
- Sektördeki ilk ve son deneyimlerim arasında çok büyük farklar olduğunu söyleyemem.
Zamanla küçük gelişmeler oluyor ama genel olarak benzer yöntem ve yaklaşımla içerik
üretmeye devam ediyorum. Yaklaşık 2 yıldır sosyal medyada aktifim, bu çok da uzun bir süre
sayılmaz. Belki de bu, deneyimlerimin birbirine yakın olmasının sebebidir.
14 - İçerik üretimi konusundaki hassas noktalarınız nelerdir? Özgün içerik üretimi
konusunda nelere dikkat ediyorsunuz?
- İzlemek istemeyeceğim bir videoyu çekip yayınlamam.
İzleyiciyi düşünmeden, sadece içerik üretmiş olmak için içerik üretmek bana göre değil.
Özgün içerik üretimi konusunda, travmalarımdan ilham alıyorum. Atlatamadığım şeylerin
skecini çekiyorum. Bu da olayları kendi bakış açımdan aktarmamı sağlıyor ve içeriklerimin
özgünlüğünü koruyor.
15 - Sizin için etkileşimi yüksek bir içerik için dikkat
edilmesi gereken göz ardı edilmemesi gereken temel
üç husus nedir?
16 - İçerik üreticisi olarak piyasada yer almak isteyen yeni adaylara tavsiyeleriniz
nelerdir?
- Sosyal medyada birbirini taklit eden çok fazla içerik üreticisi var. Bu alanda öne çıkmak için
orijinal ve kendine özgü içerikler üretmek bence en önemli kriter. Başlangıçta daha amatör
işler çıkarmaları çok doğal ve internet ortamında acımasız yorumlara maruz kalmaları da
kaçınılmaz. Dünyanın en iyi içeriğini bile üretmiş olsalar, birileri mutlaka olumsuz bir şey
söyleyecektir. Bu yüzden sadece üretmeye devam etmelerini ve içerik üretmeye başlarkenki
amaçlarını unutmamalarını tavsiye ederim.
17 - Son olarak sizler gibi tanınır, enerji dolu bir oyuncu ve içerik üreticisi olma hayali
ve kariyer hedefi olan gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?
- Sadece başlamaları... Ne tür içerik üretirlerse üretsinler; ister makyaj yapsınlar, ister benim
gibi komedi skeçleri çeksinler; yaptıkları işi kalpten yaparlarsa, samimiyetleri izleyiciye
mutlaka geçer. Kamera her şeyi görür.
İster oyunculuk olsun ister içerik üretimi, asıl birikim yaşayarak, gözlem yaparak ve insanlarla
gerçekten temas kurarak oluşuyor. Bence hayatın ve insanların içinde olmak, bu işlerin
temelinde yatıyor.
0 Yorumlar